7 Ulular
SEYYID NESIMI (1369 – 1417)
Bagdat'in Nesim Kasabasi'nda yetismis, Diyarbakir bölgesine yerlesen Türkmenlerdendir. Halep'te Hallac-i Mansur'un düsüncelerinin iz sürücüsü oldugu için kafir sayilip derisi yüzülerek öldürülmüstür.
Nesimi, Hurufi'dir. Fazlullah Hurifi' nin görüslerini benimsemistir. Varlik birligi görüsünü savunan, kisi ile tanri arasinda bir nitelik yükleyen inanç arasinda baglanti kurar. Tanrinin yetkin (Kamil) insanda görüldügü tasavvufi görüsünü benimser.
Baslica eserleri Türkçe ve Farsça divanlardir. Azeri asilli Türkmenlerdendir. Katledilme sirasinda rivayete göre derisi eline verilip giderken, Halep'in 12 kapisindan ayni anda çiktigi görülmüstür. Yolda birisine
“Gerçek Kabe'nin yolcusuyuz.” Elinde yüzülmüs derisini göstererek “Ihramimiz budur” dedigi beyti meshurdur.
SAH HATAYI (Sah Ismail) (1487 – 1524)
Yedi Ulu'lardan Sah Hatayi; 1487 yilinda Iran-Erdebil'de dogdu. Anadolu'daki Alevi cemlerinde nefesleri en sik yer alan ululardandir. Babasi Seyh Haydar, anasi Akkoyunlu hükümdari Uzun Hasan'in kizi Alemsah Halime Begüm Sultan'dir.
Osmanli Padisahi Yavuz Sultan Selim'le 19 Mart 1514'de yaptigi Çaldiran'daki savasi kaybetti. Bu onun için sonun baslangici oldu. 1524'de 37 yasinda iken Azerbaycan'da Hakk'a yürüdü. Cenazesi Erdebil'e götürülerek, dedesi Seyh Safiyüddi'nin türbesi yaninda topraga verildi.
Sah Hatayi çok iyi bir egitim almistir. Hz. Ali ve Haci Bektas Veli üstüne pek çok içtenlikli nefesler yazmistir.
FUZULI (1504 – 1556)
Asil adi Mehmet olan Fuzuli; 1504 ‘de Kerkük'te dogdu. Kerkük'te Bayat Türkmen boyunun Karyagdi soyundan gelmektedir.
Siirlerini hem Türkçe, hem Arapça hem de Farsça yazan Fuzuli'nin en basarili eserleri Türkçe yazilmis olanlaridir. Fuzuli; yalnizca Türk ve Fars edebiyatinda degil, dünya klasikleri arasinda da saygin bir yer almis ozandir.
Bir gönül eri olan Fuzuli; yasami süresince Kerbela ve Bagdat çevresinden ayrilmamis, bir süre Hz. Ali'nin türbesinde türbedarlik yapmistir.
Kitaplar Fuzuli'nin en büyük dileginin Kerbela'da ölmek oldugunu yazar. Fuzuli yakin çevresine Hz. Hüseyin'in türbesinin yaninda topraga verilmeyi ve mezarina tas konulmamasini vasiyet etmistir. Kendisi veba hastaligi salgininda Hakk'a yürümüs ve vasiyeti yerine getirilmistir.
Kerbela Olayi'ni anlatan “Hadikat-ü Süeda” (Mutlularin Bahçesi) en önemli eserlerindendir.
YEMINI (15. yüzyil sonu-16 yüzyil basi)
Yemini 15. yüzyilin sonu ile 16. yüzyilin ilk yarisinda Tuna Irmagi yörelerinde yasadi. Çesitli kaynaklar tarafindan asil adinin Ali oldugunu, Akyazili Ibrahim Dede zaviyesinde hizmet ettigini ve “Yemini” mahlasini kullandigini yazar. Demir Baba Velayetnamesi'nde adi “Hafiz Kelam Yemini” olarak geçer. Bundan da Kuran'i ezbere okudugu anlasilir.
Hz. Ali'nin mitolojik yasamini konu edinen Faziletname adli kitabi 7300 beyitten olusmaktadir. Kitap bir erdem kitabidir. Bu kitap, Hz. Ali'nin yasaminin, Ehlibeyt ve Ali sevgisinin yogun islendigi temel eserlerinden biridir. Bu eseri Kitab-i Erdem (iyi ahlak kitabi) olarak niteleyenler kitaptaki dogrulugu, dürüstlügü, alçak gönüllülügü yasam biçimi ve inanç biçimi haline getirmesinden dolayi Yemini'ye daha bir saygi duyarlar.
VIRANI (16.yüzyil)
Dogum ve ölüm tarihi belli olmayan Virani'nin; 16. yüzyilda Egriboz adasinda dogdugu söylenir. Hurufiligi benimsemis bir Bektasi ozani olan Virani; bir süre Necef'te Hz.Ali'nin türbesinde türbedarlik hizmeti vermistir.
Virani; Balkanlarda Demir Baba'dan babalik icazeti almis, Hz. Ali tutkusunu dile getiren çok sayida siir yazmistir.
Bazi arastirmacilar, yazilarinda Virani'nin aruz vezni ile 300'e yakin siir söyledigini ve koca bir divan olusturdugunu bildirerek Ozan'in az çok ögrenim görmüs oldugunu belirtirler.
Virani'ye göre, evrende ve bütün nesnel varliklarda görünen Hz. Ali'dir.
PIR SULTAN ABDAL (16. yüzyil)
Pir Sultan Abdal'in 1500 yillarinda dogdugu tahmin ediliyor. Dogdugu yeri ise kendisi siirlerinde, “Benim Aslim Horasan'dan Hoy'dandir” diyerek belirtiyor.
Asil adi Haydar olan Pir Sultan Abdal'in Sivas'in Yildizeli'ne bagli Banaz Köyü'nden oldugu söylenir. Pir Sultan'in yasami Alevi Bektasi toplumunun söylencelerine dayanir.
Siirlerinden ise Safevi Devleti hükümdari Sah Ismail'in oglu olan Sah Tahmasb zamaninda yasadigi anlasilir.
Pir Sultan Abdal, döneminin toplumsal sorunlarina egilmis, bunlari kendisine konu edinmis, çikis yollari aramis, yer yer siirini sanatini da bu ugurda araci yapmis bir ozandir. Bu nedenle halkla, halkin sorunlariyla özdeslesmis ve bütünlesmistir.
Pir Sultan Abdal, Osmanli zulmüne karsi Anadolu halkinin sikilmis yumrugudur. Haksiz gidise “dur” diyen bir haykiristir.
KUL HIMMET (16. yüzyilin ikinci yarisi)
Kul Himmet; Tokat'a bagli Almus ilçesinin bugünkü adi Görümlü Kasabasi olan Varsil Köyü'ndendir. 16. yüzyilin ikinci yarisinda yasamistir. Kul Himmet bütün nefeslerinde Hz.Ali, 12 Imamlar ve Haci Bektas Veli'yi büyük bir içtenlikle anlatir.
Kul Himmet'in nefesleri de diger ulu ozanlarin nefesleri gibi her Alevi ceminin vazgeçilmez nefesleri arasindadir.
Iyi bir tekke ve tarikat egitimi gören Kul Himmet'in, Pir Sultan Abdal'a bagli oldugu, onun çevresinde yetistigi, müridi olup O'nu izledigi siirlerinde açikça ortaya çikar.
Halk ozanlarinda Alevi Bektasi olmayanlar bile onun etkisinde kalmis, ona yakinlik göstermistir.
Kul Himmet; tarikat isiginda beliren insan sevgisini Haci Bektas Veli üzerinde yogunlastirarak nesnel duruma getirmis, tanri kavramini bir varlik olan insanla özdeslestirmistir